Images

Kuzguncuk


Evvel zaman içinde, tabelayı gördüğümüzde bir masalın içine dalar gibi daldık. İkinci el eski giysiler satan dükkan sahibi sevgiyle karşıladı bizi. Koltukta yatan hasta köpeği okşarken, hikayesini anlattı bize .” Rosita olmak istedim”, çocukluğunda hayran olduğu kadını anlatırken,” bu aksesuarların çoğu onun taktıkları, kullandığı şapkalar.   Kullanırım bunları , onun gibi giyinir, Rosita olurum”. Olmuşmuydu bilmem Rositayı hiç tanımadım ki ben. Gri bir şapka aldım oradan Kuzguncuğu seksenli yılların grisiyle tanıdım ya. Çıkarken bu geldi aklıma, Kuzguncuk fısıldadı bir yerlerden gençlikte bıraktıklarını boğazın dalgalarına toplayabilirmisin yeniden. Evvel zamanın içindeyse, Hayal Kahvesi de Zahir olmuş bak. Hadi oradan dedim yeni dileklerim var sen onlara bak Havrana üç mum diktim, abdest alıp yenilendim.
An da durup görebilmeyi diledim, Evvel’i Zahir’i. Sonbahar yapraklarının savrulduğu Kuzguncuk sokaklarını saf bir sevinçle dolaştık üçümüz. Resimlerde hapsettik an’ları. Mor renkli vosvos, Zahirin bir başka köşesinden bostanı seyretmek. Eskicideki tozlu eşyaların hikayelerini merak etmek, yokuşlarından bakmak birde boğaza. Yıllar sonra Kuzguncukta koku değişti benim için sentetik bir gül kokusu kokmuştu Evvelden, başka kokular karıştı Home Made’den. Çakraların kokularını öğrendik, çektiğim kartla tepe çakram için gerekli kokuyu aldım. İşte yine aynı şeyi yaptım kokuyla çakramı açıp, gri şapkayı kafama taktım. Dilek ağacındaki dileklerden fal tuttuk. Sonrada saate bakıp kafenin yolunu.
Kafenin ismini görünce takıldım yine , Yazı dilemek, Zahir gerçekleşmekse, nokta Sitare’de belkide..

Nurten Yurt

0 yorum :