Şehir etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Images

Şehrin Kurtuluşu


Geldikleri gibi gitmiyorlar Atam.  Gitmedikleri gibi çok şey götürüyorlar.  Şehir artık bildiğin şehir değil. Aldı başını gitti.  Nerede başlıyor, nerede bitiyor meçhul.  Garip yaratıklar üredi.  Silahları o eski silahlar değil.

 Gemiler yok boğazda, bayrak sallanıyor burçlarda.  Lakin bir işgal var. Bu şehir o şehir değil. Karadelik gibi yutuyor insanı.  Hani yuttuğunu bir başka tükürüyor. Tükürdüğü asit gibi yakıyor, yok ediyor dolaştığı sokakları. Çürüyor içindekini çürütüyor, kokuyor bu şehir.

Bir yerden bir yere gitmek bir kaç gün sürüyor. İşin kötüsü bir türlü gittiğim yerleri bir önceki gibi bulamıyorum. Sabah geçtiğim yollar bir başkalaşıyor, kayboluyorum. Gayya kuyusu çekiyor, girdap sürüklüyor. Korkudan günlerce çıkmadığım oluyor kapı dışarı. Sesler tuhaflaşıyor, dinleyemiyorum.

Kulaklarımı tıkıyorum, gözlerimi kapıyorum. Yokmuş gibi yapıyorum. Soyutluyorum kendimi zamandan. Mekanın eskileri var onlara bakıyorum. Dantel gibi kıyıları yok boğazın. Bendeki son dantelin üstüne sıçan kediyide kovaladım. Kedileri nankör değil bonkör. Pamuğun köpek çeteleri son masum tepenin ardından aşıp gitti.

Köstebekler gibiyiz yeraltında, göremez olduğumuz güzellikleri gömdüğümüz mezarlıklarla.

Sanal bir şehir var hızla kayan bir türlü giremiyorum içine. Bazen bir surun dibine çöküp kalayım diyorum bırakmıyorlar. Sur da kalmadı ya şehrin kuleleri var camdan. Gökyüzüne ulaşan kubbeleri aşan.

Geçenlerde herkes birbirine girdi. Günlerce savaştılar ne için biliyormusun. Ağaç evet ağaçlar için savaşan insanlar varmış. Gittim, ya göremedim bir şey gözlerim ciğerlerim yandı. Ondan sonra çorap söküğü gibi söktüler şehri. Dönüşüyor şehir bilinmeyen bir şeye. Tren yolu yok artık şehirde rayların üstünde çürüyen vagonlar. Kullanılmayan limanlar. Şehre gelen tanınmayan yabancılar. Yabancılaşan başkalaşan şehir.

Sonra yağmur var, hortum var. Ara sıra dayanımıyor gördüklerine Taru çıkıp geliyor katıp götürüyor. Her gece yalvarıyorum Taru'ya o cam, çelik ve beton yığınlarını da beraberinde götür diye. Biliyorum bir sabah uyandığımda geldikleri gibi gidecekler.
 
Şehrime uyanacağım ben. 

Nurten Yurt