Kitabevi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Images

Kuzguncukta bir Kitapevinden

 Güneşin ışınlarıyla başından aşağı yandığın yetmezmiş gibi asvalttan yükselen ısı da bunaltıyordu. Yokuş aşağı inerken merdivenlerin yanıbaşındaki kütüğün üstündeki oniki sayısı kırmızı kırmızı sırıtıyordu. Kurumuş köklerin" şu an o asvaltın altinda olup yaşasaydım, yeşil yapraklarım güneşin ışınlarına gölge olacaktı." fısıltısıyla merdivenleri hızla indim. İncir ağacının sıcaktan zımparalanmış yapraklarının kokusunda ferahladım. Sokağın başında iyotlu esintiyi iyice içime çektim. Yolun iki yanına sıralanmış asırlık çınarlara şükrettim. Şehrin her şeye rağmen inatla ve hatta savaşarak ayakta kalmaya çalışan semti Kuzguncuk.
 Bostan duruyor şükürler olsun, o yeşillik gözlere gönüllere şenlik. Küçük,renkli semtin ilginç eskicileri, sahafları ve cafeleri önündeki masalarda insanlar günlük meşgulietlerinde. Mevsimsel sakinlik sokağa yansımış. Gölgeye sığınmış semtin hayvanları uykuda. 

  Evvel Zaman İçinde'nin tabelasını göremeyince üzüldüm. Dükkan sahibi iki yıl önce devraldıklarını söyledi. Gülümser hanım güneyde bir sahil kentine yerleşmiş. İki yıl ne çabuk geçmiş, dükkan değişmiş, masalsılığını yitirmiş. Çekmecelerdeki eldivenler Munganın öyküsünü hatırlattı, askıdaki çocuk elbiseleri de eski zaman giysilerini. Biblolar, şapkalar, objeler, şeylerin dünyası işte. Dükkandan çıkarak ana sokağa doğru yürüdüm. Ayazmayı ziyaret edemedim kapalıydı, sadece pazarları açıkmış artık.