Images

Ne kadarını siz yazdınız?


Okuduğum son kitaptı herhalde neden, zihnimde bir şeyleri tetikleyen, geçmişe, geçmişteki özlemlere dokunan birçok yazarın kaleminden tanıdığım uzak bir mekanın, aslında o kadar da uzak olmayan bendeki yakınlığı çıkıverdi ortaya.

Yoksa durup dururken tamda İstanbul’un orta yerinde Metronun merdivenlerinin Budalanın satırlarına, döndüğüm her dönemecin paragraflara, metro’ya bindiğimde’de Mişkin’e dönmezdim herhalde.. Dosteyevski’nin uzun mahkum hayatından sonra özgürlüğe duyduğu özlemse Prens Mişkin’i rusya’nın trenleriyle, tüm davetlerinde gezdiren, topluluklar içinde müthiş bir zekaya sahipken hep budalalığını hissettiren..Ya ben, ben neresindeydim hayatın? Budaladan yirmiüçyıl sonra hala kendimi Mişkin gibi hissetmeme neydi neden?
Biri daha var tanıdığım, belki dahada yakın, bir kitap okuyup hayatı değişen, sonrasında sürekli bir otobüsten inip diğerine binen, hayatının ayrıntılarını bilmediği, hiç tanımadığı insanların hayatlarının ayrıntılarıyla yakalamaya çalışan.. Sonra bindiği otobüsten Kars’ta inip Kars’ın kar’ının altında, veya Şems’in yok olduğu kuyudaki kırmızı da boğulan…İstanbul’la hatıralarla tutunmaya çalışıp iyice yok olan, sonrası aşk’la başka bir çukura girip tüm bunların anlamını bir manzaraya sığdıran..

Neden belkide bir önce kiydi, Yalnızlığın Keşfi, anlaşılmayı sona bırakmayıp en başından yapmıştı, neden yazdığını, yazının hayatımızdaki yerini, tüm kalabalıklara rağmen yalnızlığımızı, belkide farklılığı bu yüzden satırlarında dolaşırken , aslında bir kitapta değil de hayatın ta içinde buluveriyorsunuz kendinizi..Ve ister istemez soru veriyorsunuz kendinize hayatınızın ne kadarını siz yazdınız? Yazmak hatta iyi yazmış olmakta yetmiyor, bir sonraki adımda bu kez başka sorular çıkıyor karşınıza, yazarken hayatınızı, imla kurallarını doğru kullandınız mı? Paragraflar, virgüller, soru işaretleri belkide en önemlisi nokta hayatınız da doğru yerlerde mi?

Yazmak hele hele hayatı yazmak, bir kitap gibi olmasa gerek, ama her kitapta hayatın bir parçası, yazılamayan sözcük yada kurulamayan cümle var mı hala yeryüzünde?....Yaşanmamış bir hayatı yazmak dileğiyle..

Nurten Yurt























0 yorum :